11 Ocak 2018 Perşembe

Tecrübe Yediğimiz Kazıklar Ve Okumak Üzerine

Tecrübe Yediğimiz Kazıklar Ve Okumak Üzerine

"Tecrübe hayatta yediğin kazıkların bileşkesidir" diye durumu anlatan çok güzel matematiksel bir ifade vardır. Severim. Doğrudur. Ya da " Sütten dili yanan yoğurdu üfleyerek yermiş"
Bir de kaba ama can alıcı bir başka söylem daha vardır: " Bıyık büküle büküle kaytan, insan .ikile .ikle şeytan olur." Etrafınızdaki şeytanlar şeytan doğmamış varoluş sürecinde şeytan olmuşlardır. (Existansialism)

Belki biliyorsunuz bilmiyorsanız da tanışma zamanı; iyi bir eğitim bizi proaktif, kötü bir eğitim reaktif yapar. Proaktif olmak bize kaliteli bir hayat sunar, kaliteli bir yaşam çığ gibi olumlu anlamda bizi büyütür, büyüklük ise büyüklüğünü ve gücünü kontrol etmek demektir. 
Kötü eğitim ise bizi reaksiyoner (reactive) yapar, fincancı katırı ya da züccaciye dükkanına girmiş bir fil gibi oluruz. 

İnsan hikayelerle daha iyi kavrar çocuk masalları bu yüzden çok önemlidir masalsız büyüyen bir çocuk hep çocuk kalır, masallar bize olay örgüsünü, örüntü okumayı iyi ve kötüyü birbirinden ayırabilme yeteneği sunar. Bu yüzden de çok değerlidirler. Beyin somut şeyleri soyut şeylerden daha iyi kavrar, hikayeler de en soyut kavramların dil ile somutlaşmış halidirler. 
Eğitilmiş insan eğitim ile dağıtılmış, programlanmış beynini düzene sokabilen insandır, bunu yapabilecek olan en iyi şey de bir köşede insanlığın yarattığı en önemli araç hikayelerle yaşamı anlamaktan geçer.  Bu da zaman buldukça  roman okuyabilmektir.

Konfüçyus ne demişti. "Duyarsam unuturum, görürsem hatırlarım, yaparsam öğrenirim." 
Okumak yapmaktır. 

Proaktif bir yaşam daha az kazıkla daha çok tecrübe edinmektir. 
Bunu  sağlayan en önemli enstruman da okumaktır. 

Okuyun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder